
Tercüme: Serhat ATAMAN
Orjinal İsmi:The Friday Night Knitting Club
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: Şubat 2009
Sayfa:368
İki sene önce edindiğim kitabı sonunda okudum. Defalarca başlamaya niyetlendiysem de araya başka kitaplar giriyor, ilerleyemeden kitap bir kenara düşüveriyordu. Sonunda okuyabildim ve "neden okuduklarımı paylaşmayayım?" dedim. Neden bu kitapla yazmaya başladım bilmiyorum. Yalnız, okurken çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Çevirisi gayet başarılı. Hayattaki şanslara bir kez daha bakıp -çok az bilmeme rağmen- yeniden örgü örme isteğim uyandı.
Kitap, Georgia Walker ve kızının öyküsünü anlatıyor. Georgia, aşık olduğu adamdan hamile kalmıştır. James ise kariyeri uğruna Georgia'yı terk eder ve patronuyla bir ilişki kurar. James, kariyerinde istediği noktaya gelirken; Georgia bebeğiyle hayata tutunmaya çalışır. Ona elini uzatan ise Anita olur. Birlikte bir örgü dükkanı işletmeye başlarlar. Hayat mücadelesi verdikleri dükkan, bir zaman sonra kadınların düzenli olarak geldikleri ve hayata karşı mücadelelerini paylaştıkları, kendilerini aştıkları bir kulüp haline gelir. Kadınlar birbirinin sırdaşı ve hatta yoldaşı olurlar. Cuma akşamı örgü kulübü üyeleri artık ilmeklerle birbirlerine bağlanmış durumdadırlar. İlmek ilmek birbirlerine işlenirler.
* * *
Kitapta otuz altı bölüm var. Yazar, her bölüm için de birçok ara bölüm kullanmış. Kadınların hikayesi iç içe işlenerek konuların devamlılığı sağlanmış ve olaylar arasında geçiş kolaylığı sağlanmıştır. Her ara bölüm birbirinden farklı kadınların hikayeleriyle bütünleşiyor.
Ben, hepsinin hayatına örgü kulübünün nasıl işlendiğine değinmek istiyorum.
Romanın baş kişisi Georgia Walker, 37 yaşında bekar annedir. Kendisini terk eden sevgilisi James'ten sonra erkeklere karşı güven duygusunu kaybetmiş ve kızını büyütmekle meşgul olmuştur. Kızı dışında bir de iş hayatı vardır. Walker ve Kızı isimli örgü malzemelerinin satıldığı bir dükkanın işletmesiyle uğraşmaktadır. Akıllı ve becerikli bir kadındır. Yıllarca kızı ve kendisi için bir hayat düzeni kurak için çalışan Georgia'nın hayatı önce James'in pişmanlık duyarak geri dönmesiyle sarsıntıya uğrar. Onu affedememek bir yanda, kızının babasına duyduğu hasretle hırçınlaşmasıyla hayatı darmadağın olur. Ne var ki Georgia, kızının babası olan eski sevgilisine ikinci bir şans verir. Sanki ikinci bir şansın dağıtıldığını duyan Georgia'ya dönmektedir. Bunlardan biri de yıllar önce onu sırtından vuran arkadaşı Cat'tir. Ve Cat, çok pahalı bir kazak yaptırmak için Georgia'nın hayatına ve örgü kulübüne girer, zamanla o da ikinci şansını elde eder.
Georgia'ya en yakın kişi ise 72 yaşındaki Anita Lowenstein'dir. Anita, kibar, zarif ve sırdaştır. Üç çocuğunu evlendirmiş ve eşiyle yalnız kalmıştır. Maddi durumu iyi olmasına rağmen iyi vakit geçirmek adına Georgia'ya iş yerinde yardım etmekte ve Dakota'yla da torun hasretini gidermektedir. Ta ki eşi Scat ölene kadar. Artık Walker ve kızı onun yalnızlığına dermandır, e tabi birde kurduğu örgü kulübü. Anita'nın yalnızlığını oğulları anlamaz, onu yanlarına alıp bir köşede yaşamasını isterler. Anita buna gücenir ve yalnız yaşamak istemediğini fark eder; kendisine 10 sene boyunca aşk duyan, aynı zamanda dükkanın sahibi olan, hiç evlenmemiş Marty'nin sevgi dolu kalbinde huzuru bulur.
Peri Gayl, NY. üniversitesinde hukuk fakültesinde okumaktadır ve ailesinin isteğinin dışında moda alanında kariyer yapak istemektedir. Walker'ların yanında çalışıp kendi tasarımlarını yapma fırsatı bulur. Georgia'nın güvenini kazanmış, gayet çalışkan biridir. 24 yaşında olmasına rağmen düzenli bir ilişkisi olmadığından işi konusunda oldukça disiplinli olabilmiştir. Zamanla hedefine ulaşan Peri, tasarım çantalarının lüks dükkanların vitrininde sergilenmesiyle hedeflerine yaklaşır.
Cat Phillips, Georgia'nın çocukluk arkadaşıdır. Üniversite seçimleri konusunda ailesinin baskısıyla Georgia'yı kandırmış ve arkadaşlıklarının bitmesine sebep olmuştur. İyi bir üniversitede okumuş ve oldukça zengin bir adam olan Adam'la evlenerek sınıf atlamıştır. Kariyer hevesini, gururunu, kendi benliğini bir alt sınıfta bırakmıştır. Eşine kendini daha iyi ve güzel gösterebilmek için yapmadığı şey kalmamıştır. Adam ise onu umursamayan, sadece onu bir süs objesi gibi yanında ve yatağında tutan ve sürekli onu aldatan bir adamdır. Cat bir makale sonucu eski dostunun nerede olduğunu öğrenir ve onun hayatına dahil olabilmek için çaba gösterir. Georgia'nın ona tanıdığı ikinci bir şans, hayatının dönüm noktası olur. Örgü kulübü onun hayatını değiştirir. En eski dostunun sevgisini kazanmanın yanı sıra gururunu (kocasından boşanarak), benliğini ve yeni kariyerini kazanır.
K.C. 'de kulübe katılan ve Georgia'nın eskiden çalıştığı yayınevinden arkadaşıdır. İyi örgü örmekte ve çalıştığı yerdeki kazancından ve kariyerinin olduğu noktadan hoşnut değildir. Kulübe katılmasından kısa bir süre sonra 40'lı yaşına rağmen hedefini değiştirir. Hukuk okumaya karar verir. Peri'nin yardımı, kadınların desteği ile baro sınavını kazanarak yeni kariyerine başlar.
Lucie 42 yaşında, hayatında düzenli bir ilişki istemeyen ve örgü kulübünün başlamasına vesile olan kadındır. Çok iyi kazanmasa da yapımcılık şirketinde çalışmakta ve hayatının gayesinde çocuk doğurmak isteğine ulaşan bir kadındır. Lucie ve ailesi için evlilik dışı çocuk düşüncesi kabullenilecek bir durum olmamasına rağmen babasız çocuk sahibi olmak isteyen Lucie, kendine uygun donörü bulunca karşı tarafa çaktırmadan hamile kalır ve isteğine ulaşır. Kulüpteki arkadaşlarının desteği ile doğum ve öncesini çok rahat geçirir. O da kulüpte amacına ulaşan bir anne olarak hayatına devam eder.
Darwin, örgü kulübüne tezinin araştırması ile girmiştir. Çok anlayışlı bir adam olan Dan'le evlidir. Eşi ihtisası için uzaklarda olduğu için çok yalnızlık çeker. Hiç arkadaşı yoktur, kulüp onun için hayatta mola verdiği bir yer olmuştur. Sarhoş olduğu bir gün eşini aldatmıştır ve öncesinde bebeğini düşürmüştür. Yaşadığı yoğun pişmanlıkla hiç görüşemediği kocasına her şeyi itiraf etmiştir. Sonrasında eşinden hiç haber alamamış, kendini örgüye vererek kazak örmeyi başarmış ve Lucie'nin doğum koçluğunu üstlenmiştir. Her zaman Lucie'ye sonsuz destek olan Darwin, aynı zamanda pişmanlığından sıyrılmayı da öğrenebilmiştir ve kulüpte ördüğü kazağı Dan'e göndermiştir. Kazak Dan için o kadar etkili olmuştur ki Darwin'e geri dönmüş ve ihtisası için şehirde kalmıştır.
Örgü kulübü herkesin yapmak istediği şeyler konusunda kadınların birbirlerini cesaretlendirmesi ve birbirlerini desteklemesi açısından oldukça önemlidir. Herkes kendisi olabilmeyi başarmış ve hayattaki ikinci şanslarını yakalayabilmişlerdir. Öyküde şunu çok net anlayabiliriz ki, hayatta ne erken davranmışlıklara ne de geç kalınmışlıklara yer olduğudur. Herkesin ikinci bir şansının olduğu kulüpte,iki kişiye şans veren, yumurtalık kanseri olan Georgia içinse şanslar tamamen tükenmiştir.
iyi okumalar...
No comments:
Post a Comment